muffin poğaça

Bezelerin içini boş yada peynirli yapabilirsiniz..

Puding Dolgulu Cevizli Tart Kek



Malzemeler;

2 adet yumurta

1 aida bardak toz şeker

1 aida bardak süt

2 aida bardak un

1 paket vanilya

1silme tatlı kaşığı kabartma  tozu

1 yemek kaşığı tarçın

Ceviz içi



1 paket çikolatalı puding

2 su bardağı süt



Yapılışı;

Oda sıcaklığındaki yumurtaları bir fiske tuzla köpürtün. Şekeri ekleyip en az 3 dk. eriyene kadar çırpın. Toz malzemeleri

1 demet ince kıyım dereotu
1 demet taze soğan ince doğranmış
1 demet taze sarımsak ince kıyılmış
1/2 demet maydanoz ince kıyım


Tüm malzemeyi derin bir kapta karıştırın.

sosu için

2 tane limon suyu (enginar ekşiliği kaldırıyor ama yinede damak tadınıza göre ayarlayın)
1 çay bardağı zeytinyağ
tuz
sos malzemesini karıştırın salatanın üzerine dökün iyice karıştırıp servis kabına alın..


iç baklalı, bezelyeli enginar salatası


misket köfteli arpa şehriye pilavı
tarifine buradan ulaşabilirsiniz Klasik köfte tarifinizi uygulayıp arpa şehriye pilavının üzerine yayın. Ben köfteleri fırında kızarttım tavada olursa daha lezzetli olur..



zeytinyağlı kırmızı biber dolması

tarifine buradan ulaşabilirsiniz Ben biberlerin kabuklarını soyamadım tavsiyem soyarak servis yapmanız. Kalabalık misafirlerim olduğundan kırmızı biberlerin yetmeyeceğini düşünerek yeşil biber de doldurdum..

Karışık sebze salatası

Tamamen zevkinize ve hayal gücünüze kalmış istediğiniz sebzeyi soteleyerek yada çiğ olarak ekleyebileceğiniz zengin bir tarif. Tavuk göğsü de koyabilirsiniz..


Karışık sebze salatası

2 tane havuç jülyen doğranmış
1 tane büyük sarı biber jülyen doğranmış
1 tane kırmızı büyük biber jülyen doğranmış
2 tane salatalık jülyen doğranmış
1/2 demet ince kıyım maydanoz
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi

sosu için
1 çay bardağı zeytinyağ
3 yemek kaaşığı balzamik
1 diş ezilmiş sarımsak
tuz
 ceviz hariç tüm malzemeyi karıştırın servis tabağına alarak cevizleri üzerine serpin

narlı, rokalı firik salata


Sofranın gerçek anlamda başrol oyuncusuydu herkes tarafından çok beğenildi. Orjinal tarif deriz ya bu salatada bu deyimi hak ediyor kesinlikle...

tarifi çok beğendiğim ve zevkle takip ettiğim nurlu mutfaktan aldım

Çayımı demleyip kitabımı elime aldım zevkle okumaya başladım. Biraz anılara dalarak biraz tebessüm biraz özlem her şeyi içinde barındırıyor..


"90 yıl önce filizlenen öykümüzün hatırasına çaykur çalışanlarının armağanıdır.."



biri söylendiğinde doğrudan ikincisini akıllara
getiren iki sözcük. Hızlı sabah kahvaltısından en derin sohbetlere, yazın sıcağından kışın soğuna günlük ayatın vazgeçilmezi. 



Oysa çok değil, daha 90 yıl önce kimse bu mucize bitkinin Anadolu topraklarında yetişeceğini, hele hele bun kadar yaygınlaşacağını düşünemiyordu; çay, sadece hayalcilerin rüyasıydı..



1939 yılında Rize'de 45 kilo siyah çay elde edildiği radyo ve gazete aracılığıyla duyurulacak kadar önemli bir müjdeydi..



Ve yıl 2014 ; Türkiye nüfusu 75 milyon, nüfüsun yüzde 96'sı her gün çay içiyor, üstelik nüfusun yüzde 95'i çay harmanlarını kendi damak tatlarına göre evinde hazırlıyor..  

Linzer Kurabiye 



Malzemeler;

200 gr tereyağı

1 su bardağı pudra şekeri

1 adet yumurta

1 çorba kaşığı süt

1 fiske tuz

1 çay kaşığı kabartma tozu

1 paket vanilya

3.5 - 4 su bardağı un



Arasına sürmek için marmelat veya reçel



Yapılışı;

Süt, yumurta ve tereyağını oda ısısında kullanın. Toz malzemeleri eleyerek, tüm malzemeyle ele yapışmayan yumuşak bir kurabiye hamuru yoğurun.

Filmin bilgisi ve Konusu: Hobbit Beş Ordunun Savaşı filmi serinin son filmi olarak karşımıza gelirken Bilbo ve Cüceler büyük Erebor hazinesine ulaşabilmek için yine macera dolu yolculuğa çıkacaklar. Fakat Orklar tüm gücüyle birlikte Lonely Mountaine saldırı düzenleyecekler.Orjinal Adı: “The Hobbit: The Battle of The Five Armies”Sitemizdeki Adı: Hobbit Beş Ordunun Savaşı Türkçe Dublaj izleYapımcı Ülkesi (Country): ABDYapım Yılı ve Gösterim Tarihi: 2014 – 17 Aralık 2014 (Türkiye)Türü: Fantastik , MaceraYönetmen: Peter JacksonSenarist: Fran WalshBaşrollerde: Ian McKellen, Martin Freeman, Richard ArmitageSüresi: 144 dakikaIMDB Puanı: 7.8
Sinemalar Değerlendirmesi: 8.9
Not: Arkadaşlar ses kayması vardır.Yeni rip çıkınca yenilenecektir.filmi indirp gom player den felan 20 sn ileri geri alıp izleyebilirsnz.

Koftenin hatirina sebzeler de yenir diyerek pisirdigim ana yemek Hic su koymadan agir agir pisirdigimden firinda kebab gibi lezzetli oldu


malzemeler

yarim kilo orta yagli kiyma
2 tane rendelenmis kuru sogan
4-5 yemek kasigi galeta unu yada iri taneli misir unu
karbiber
kekik
kimyon
tuz

Tum malzemeyi iyice karistirip guzelce yogurun.

Findiktan irice kofteler yuvarlayin

2 tane patlican alacali soyup parmak parmak dograyin
2 tane kabak  ayni sekilde dograyin
sebzelerin uzerini kapatacak kadar 3-4 tana domates dilimi
2 tane piyaz dogranmis kuru sogan

Sirasiyla patlican kuru sogan kabak ve domatesleri tencereye yerlestirin uzerine tuz ve zeytinyagi gezdirin/ En uste kofteleri yerlestirin. Kaynadiktan sonra ocagin altini kisin agir agir pisirin.

Afiyetle

Ne almadım serisine düzenli devam edemiyorum çünkü almayacak birşey pek bulamıyorum. Şu sıralar bir iki şey var belki alabilirdim dediğim.




Birincisi 30 Ocakta hava sıcaklığı sıfırın üstüne çıkmayan şehrimiz Kars'a gidiyorum. 3 yıl önce aldığım bir termal botum vardı ama bu son karlarda su geçirdiğini görmüş oldum. Ayağımı kuru ve sıcak tutacak formüller arıyorum. Bir arkadaşım termal çorap al o ihtiyaç dedi ama bence değil, sonuçta Kars halkı termal çorap giymeden yaşıyor. Ben de botumu tamirciye götürüp su geçiren yerini tamir ettirmeye karar verdim.Ayağıma birkaç kalın çorap giyip, botla çorapların arasına da belki naylon poşet giyebilirim. Nasıl çözüm?

İkincisi bugün babamın doğumgünü. Doğumgünlerinde kendi yaptığım şeyleri hediye ederim diye düşünüyordum ama babama ne yapsam işine yaramayacak gibi. Sonra kendisinin üniversite yıllarında yazmış olduğu şiir defteri aklıma geldi, birkaç yıl önce evden kaçırmıştım onu, zaten kitaplığın bir köşesinde duruyordu yıllardır. O defterdeki şiirleri bilgisayarda yazıp çoğaltmak ve ciltletip kitap yaparak hediye etmek aklıma geldi.Şu an hala şiirleri yazmakla meşgulüm.



Bir de İran'a gitmeyi düşünüyorum bu yıl içinde. İran hakkında bilinmesi gereken herşeyi yazan bir kitap varmış, Zafer Bozkaya'nın İran Gezi Rehberi, alabiliyor olsam onu alırdım. Kütüphaneye baktım orada da yok. Acelem yok o konuda, belki birinde vardır bulurum..
 

Cok onceden hazirladigim bir sofra misafirler gelince detay resimlerini cekemedim maalesef 1-2 fotograf anca olmustu Yine de sizlerle paylasmayi istiyorum mutlaka fikir edinieceginizi dusunuyorum  Sofra da blogumda  olan tarifler var neredyse 1 yil ,nce kurdugum bu cay sofrasina farkli tafif yapmis olsam da hatirlamiyorum zaten sofrada gordugum kadariyla


urfa usulu mercimek kofte

tost ekmegi salatasi bu linki acarsaniz tarifleriyle baska bir cay daveti masasi goreceksiniz

hardal soslu patates salatasi

kirmizi pancar salatasi

posette muhtesem tursu yine linki acarsaniz guzel bir cay sofrasi daha var

Kiymali borek
ispanakli borek
peynirli borek
borek linkini tiklarsaniz birbirinden nefis tariflere ulasabilirsiniz
ayrica patatesli pogaca ve burma pogaca
onlarinda tarifleri hamur islerinde
kiymali kuru patlican dolma
taze fasulye tursu kavurmasi
kuru biber yogurtlamasi
krem peynirli kabak rulo
bu tariflerin hepsi blogumuzda var vakit bulabilirsem linklerini ekleyecegim isterseniz salatalar linkini ziyaret ederek ulasabilirsiniz

bir sonraki postta gorusmek dilegiyle

İnstagramda yayınlanmış fotoğraflar, elden verilmiş tariflerle önüm arkam sağım solum trileçe seven, yapanlarla doldu taştı. Sevmeyin de göreyim bir şey bu zaten.. Sezen Aksu gibi bir şey:))

(Gerçi trileçe nere Sezen Aksu nere)







Alttaki tarif ilk deneme Arda Türkmen'in tarifi;

Keki irmikli, şeker oranı gayet normal ama şerbetindeki süt oranı biraz fazla tepside kalan türden. 

Cok yaygin olmasa da aperolu|(kokteyl) sofralarda misafir agirlamayi seviyorum  Ozellikle calisirken arkadaslarimizi agirlamak isteriz ama maalesef vaktimiz olmaz uzun uzun hazirlanmaya Olur ya bu tarz masa kurmak isterseniz bir iki fikir vermek icin yayimliyorum

Eşyanın pırıl pırıl parlayan, saklananını değil, kullanılmış, anıları olanını seviyorum.. 

Mesela bu ayakkabıların kullanılmış görüntülü olmaları benim çok hoşuma gidiyor.. 

Bundan daha açık bir söz yok aslında.. 

 Her yeni eskir.. (Hz. Amine..)







5 yaşımı çok hızlı bir yaşam temposuyla yaşıyorum, çok şükür ki bin şükür diyerek.. 

Saçlarım yağlı, gün aşırı yıkamazsam kahkülleri alnına yapışan biriyim. Sağdan soldan karşıma çıkan, denk gelip de okumadığım "no poo" diye bir akımla ilgili yazılar vardı, almamayla başlayan süreçte bu yöntemi araştırmaya karar verdim. Şampuanların içindeki kimyasallarla saçımızdaki yağ düzenini bozduğunu ve aslında şampuanlamasak saçımızın yağlanmayacağına dair bir görüş var, bu kimyasallar temizlik malzemelerine katılan kimyasallardan ve saç derisini tamamen bozuyor. Dünyada milyonlarca ( bir yerde 15 milyon diye okudum) insanın uyuladığı "no poo" yöntemi, saçı karbonatlı suyla yıkayıp sirkeli suyla durulayarak saçı temizlemek. Sonuçta saçların daha sağlıklı ve daha gür olduğu iddia ediliyor. Henüz bu yöntemi uygulamaya geçmedim ama üç haftadır saç yıkma sıklığımı azalttım, ayrıca durulama suyuna elma sirkesi katıyorum. İlk hafta 3 günde bire, bu hafta da 5 günde bire indirdim. Üç haftada etkisini gösterdi, şu an 4. gündeyim mesela ve saçlarım hiç de o kadar yağlı değil. Saçını az yıkamaya başlayan birkaç arkadaşım daha saçlarının daha sağlıklı olduğunu ve daha az yağlandığını söylüyorlar. Bir süre böyle gidip yağ dengesini oturttuktan sonra şampuansız yıkamayı denemeyi düşünüyorum.
Bununla ilgili çok yazı var "no poo" ya da şampuansız diye ararsanız çıkıyor, üşenenler için bir türkçe bir ingilizce link:
http://evcilikhayati.blogspot.com.tr/2014/07/no-poo-sampuansz-sac-temizleme.html
http://babyrouge.blogspot.com.tr/2011/06/why-i-only-wash-my-hair-once-week-and.html

Evimdeki eşyaların bir çoğunu satın almadım, her şeyim bir yerlerden geldi, o yüzden de hepsi benim için çok değerli. Melih'in annesinin aslan ayaklı masa ve büfesi, sokakta bulduğum tahta masa ve ayna, taşınılan bir evde bulduğum ve Ali Kaş'a giderken istediği ama vermediğim retro koltuk..Bir eşya ne kadar çok insan tarafından kullanılırsa o kadar değeri artıyor gözümde. Bu da bir tür ikinci el eşya takıntısı, yani eşyaya değer vermek;  tam da mücadele ettiğim şey ama ters köşeden geldiği için masum görünüyor gözüme. Eşyaların yanı sıra bir de aksesuar kalabalığı var, resimler, lambalar, şişeler, biblolar, mumlar; evi ev, seni sen yaptığını sandığım şeyler.

Almamayla çıkılan yolda karşıma başka şeyler de çıkıyor, farkındalıklar farkındalığı getiriyor. Merak edip araştırdıkça atık çıkarmayanından, hiç para kullanmayanına, kendi temizlik malzemelerini kendileri üretene kadar birçok insanın birçok şeye meydan okuduğunu görüyorum. Bunların hepsini bir gün uygulamaya geçirmek üzere aklımda bir yere yazıyorum,  ama bunların arasından almamanın yanı sıra  ivediyetle uygulamak istediğim şey az eşyayla yaşamak. Bugün okuduğum bir yazı Çin'de yaşayan bir beyaz yakalının kullandığı bütün eşyaları 100 adetle sınırlaması üzerineydi. Hayatını değiştirip minimalist bir yaşama geçen Wand Zhe'nin bunu yapma sebepleri benim almama sebeplerime yakın. Ben de almamayla geçen bir yılın sonunda temiz, kaliteli,sağlam, ekolojik ve az  eşyayala kalmayı hedefliyorum. Yukarıda yazdığım gibi özellikle eski eşyayla kurduğum bağı düşünürsem bu biraz zor geliyor ama temel mobilyalardan değil daha küçük şeylerden başlayıp azaltabildiğimi azaltmayı düşünüyorum.  Yarın evi elden geçirip neleri azaltacağıma bir bakacağım, bakalım nelere kıyıyorum. Wand Zhe'nin röpörtajı burada.

miktar kişi sayısına göre hazırlanır

1/2 tavuk göğsü
3 yemek kaşığı yoğurt
4 yemek kaşığı zeytinyağ
(birer çimdik baharat)
toz kırmızı biber, kekik, kimyon, kişniş, mercanköşk, köri, acı kırmızı toz biber, karabiber
(baharatları evdeki seçeneğinize göre ayarlayabilirsiniz)
tuz




isteğe bağlı aynı tavada domates ve biber közleyip dürümle servis yapın..

konserve yada taze ananas dilimleri
emmantaler, gruyere yada dil/kaşar peynir dilimi
jambon dilimi (Türk bakkalında jambon olmadığından hindi göğüs kullandım)


Önce tost ekmeklerinin üzerine tereyağı sürüyoruz. Üzerine jambon dilimi koyuyoruz. Onun üzerine ananas dilimini ve en üste peynirimizi koyup 200C fırında peynir eriyene kadar pişiriyoruz. ve kirazla süslüyoruz (kullanmadım keza evde yoktu)