-
sosyete mantısı
sosyete mantısı
Hazır yufkanın güzelliklerinden bir tarif.. Ben İsviçre'de maalesef hazır yufkadan yararlanamıyorum burada yufkacılar yok Türkiye'den gelirken 1-2 kilo bavula sıkıştırabilirsem o bana kar kalıyor. Burada da tek bir yerde var diye duydum o da bana oldukca uzak bir kanton. Biz bu tarifi çok uzun yıllar önce tavada kızartarak yapardık ve nefis olurdu. Ben şimdi fırında pişirerek yaptım. Kızartarak da deneyebilirsiniz.
Fırın kabını yağlayarak dizdim oldukca küçük olduklarından kürdanla sabitleştirmeyi düşündüm baktım açılmıyorlar ekstra uğraşmama gerek kalmadı..Ben 2 tane yufka kullandım 24 tane küçük böreğim oldu. Siz kişi sayısına göre ayarlayabilirsiniz.(iç harcı bildiğiniz karnıyarık harcı)300 gr kıyma
2 tane kuru soğan
bir tutam maydanoz
1 tatlı kaşığı salça
karabiber
tuzKıymayı küçük bir tencereye koyalım üzerine küçük doğradığımız soğanı ekleyelim kıyma suyunu çekene kadar karıştırarak pişirelim. 3 yemek kaşığı zeytinyağ ekleyelim biraz karıştıralım. Salçasını da koyup salça kokusunu salana kadar kavuralım. Tuz ve karabiber ekleyip soğumasını bekleyelim.Yufkayı tezgahımızda açalım önce artı şeklinde keselim her bir parçayı da 3'e bölelim 12 eşit parçamız olacak. Geniş yerlerine kıymalı harcımızdan koyalım ve gevşek olmayan rulo saralım. Sonrasında etrafında dolandırıp gül şekli verelim. Yağladığımız fırın kabına dizelim. Pişerken kurumaması için üzerine 2 yemek kaşığı zeytinyağ 3 yemek kaşığı suyu karıştırıp sürelim 200C fırında kızartalım.1 kutu yoğurda 3 diş ezilmiş sarımsak, tuz ekleyip karıştıralım.2 ym kaşığı tereyağ 2 ym kaşığı zeytinyağı ısıtıp 1 ym kaşığı salçayı kavuralım karabiber, kırmızı toz biber de ekleyip ocaktan alalım.Servis tabağına böreklerimizi dizelim üzerine sarımsaklı yoğurdu en üste salçalı sosumuzu gezdirelim ince kıydığımız maydanozlar la süsleyip servis yapalım..
-
kıymalı yumurtalı ev pidesi
Yemek ayrımı yapılan bir evin mutfağının zorluğunu düşenebiliyormusunuz? Ve hatta yaşıyormusunuz? Beni ozaman en iyi siz anlarsınız.. Şükretmeyi bilen çocuklar yetiştirmeye çaba göstersem de neredeyse bebekliğinden buyana çok seçici bir oğlum var. Nazlanmadan yediği yemek sayısı bir elin beş parmağını geçmez. Lahmacun ve pideyi severek yer. Bu sefer değişiklik olsun diye çocukluğum da hatırımda kalan bir lezzeti pişirdim. Yumurtasını yemedi zaten aklıma da gelmişti bu yumurta sorun olur diye.. Pide fırınından çıkmış gibi nefis pidelerimiz oldu .. Bunda da püf nokta; ele yapışan cıvık bir hamur mayalamak, iyi dinledirmek (fırından alınan ekmek hamuru gibi)Ve çok yüksek önceden ısıtılmış fırın da pişirmek.
resimde görüldüğü gibi hamur iki katına çıkmalı ele yaıştığından tezgaha unu bol koymalıyız ve ellerimizi unlamalıyızki rahat koparıp açabilelim.
yine resim de görüldüğü gibi bezeleri oval açmalıyız ben bu sefer biraz daha tok ve büyük pideler yapmak istedim her zamankinden bezeleri büyük tutup hamurunu bir nebze kalın tuttum..
İç harcımızın rengi kırmızı olmalı ki hamur piştiğinde kahverengi değilde tatlı kırmızısı kalsın..O yüzden ölçüsünde verdiğim salça miktarı gözünüzü korkutmasın..
1 kilo un1 paket kuru maya1 tatlı kaşığı tuz1 yemek kaşığı şekeraldığı kadar su (sıcak olmasın)Hamuru ele yapışan şekilde hazırlıyoruz ama güzelce yoguruyoruz. Ve iki katı olana kadar mayalandırıyoruz.İç harcı için4 tane kuru soğanı ronda da çekiyoruz. 750 gr orta yağlı kıyma, yarım demet kıyılmış maydanoz2 yemek kaşığı biber salçası, 2 yemek kaşığı domates salçası, tuz, karabiber, kimyon1 çay bardağı zeytinyağ, 1,5 su bardağı su güzelce yoğuruyoruz kıyma suyu çekene kadar.Hamurdan iri mandalina kadar hamur koparıyoruz. Unlayarak oval açıyoruz. İç harçtan koyarak elimizle yayıyoruz. Kenarlarını kıymanın üzerine kapatıp ortasına yumurta kırıyoruz. 250C fırında nar gibi olana kadar pişiriyoruz. Fırından çıkınca kenarlarına tereyağ sürüyoruz. Sıcak olarak ayranla beraber servis yapıyoruz.
artan hamurunuz olursa benim gibi pide yapabilirsiniz..
-
püf noktalı sebzeli tavuk haşlama
Her mutfak da pişen ama yemek bir ask dokunuşlu piliç haşlama.. Bence lezzetine lezzet ekleyen bir iki püf noktası var ve onları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tavuğun üzerine sebzeleri ve suyu doldurup ocaga koymak değilde zeytin yağında iri doğranmış 2 -3 tane havucu soteleyip A vitaminini çözdürüyoruz hem de bu işlemle havuçlar yağa rengini verecek.
Rengini alan yağa (ister bütün ister parca. Ben iki parçaya ayrılmış but pişirdim ve derisini önceden çıkardım) tavuk parçalarımızı ekleyecegiz ve karıştıra karıştıra hafif kızartacağız.
(İki tane küçük soğanı temizleyip ikiye bölüp tencereye ekledim neden derseniz malum kış ayı, soğanda sağlam bir antibiyotik) 3-4 tane patatesi soyup yıkıyoruz yine iri parçalara bölüp tencereye ekliyoruz.
En son sebze ve tavukların üstünü geçecek kadar su evde varsa tane karabiber de ekleyip kaynayana kadar hızlı ateşte sonra orta ateşte pişiricez.
steğe bağlı limon sıkıp sımsıcak servis yapacağız :) hele ki şu karlı hava da bol karabiberli limonlu ve kaynar şifa kaynağı olur.
Afiyetle..
-
hazır yufkadan ıspanaklı, peynirli gül böreği
gül böreğiÇok basit ve pratik tarifimiz var bugün vakit darlığınız varsa sizi kurtaracaktır muhakkak ki..Ve göze hitap edecek bir sunumunuz olacak. Kişi sayısına göre ayarlayabilirsiniz ölçünüzü 1 yufkadan 4 tane böreğiniz olacak, bunu göz önünde bulundurup sayınızı ayarlayabilirsiniz..5 tane yufka1 çay bardağı sıvıyağ1 çay bardağı süt1 cay bardağı yoğurt2 tane yumurtatüm malzemeyi iyice çırpın.istediğiniz iç harcı yapabilirsiniz..200 gr ezilmiş peynirince kıyılmış yarım kilo ıspanak1 adet yufkayı tezgaha yayın üzerine aldığı kadar sosu fırça yardımıyla sürün. Bıçakla + şeklinde kesin. Her parçanın geniş kısmına iç harçtan koyun ve rulo yapın. Kendi etrafında sarın gül şekli verin. Fırın kagıdı serili tepsiye yerleştirin.Yufkalar bitince kalan sosa 1 yumurta daha kırın iyice çırpın böreklerin üzerine güzelce sürün 200C fırında nar gibi kızartın. Sıcak olarak servis yapın..
-
Bütün bu oyuncaklar ve çocuk
Ünlü Japon sanatçı Hiroshi Fuji’nin atık ve istenmeyen oyuncaklardan oluşan ” Bütün bu oyuncaklar nereden geliyor "Where have all these toys come from" adlı enstalasyonu tüm Japonya’dan 13 yıl boyunca toplanmış 100.000 oyuncaktan oluşuyor. Fuji işinde, üretilen, kullanılan ve atılan oyuncaklar ve onların değerleri üzerine sorgulamalar yapıyor.Oyuncaklar çocuğun bedensel, zihinsel ve psiko-sosyal gelişimine katkıda bulunan, yaratıcılığını geliştiren malzemelerdir. Çocuk yaşamı yetişkinliğin ön hazırlığı olan oyunlarda, oyuncaklarla prova eder. Çocuk gelişimde önemli bir araç olması nedeniyle de oyuncaklar çok satılan, çok alınan ürünlerdir. Oyuncak üreticileri ve satıcıları için de garantili bir üründür, mutlaka satar. Kendinize bir şey almamak o kadar zor olmasa da o minik yavrunun isteklerini geri çevirmek, arkadaşlarında her şey varken kendi çocuğunuzu onlardan mahrum bırakmak pek kolay olmasa gerek. Siz küçükken aileniz size ne kadar az oyuncak aldıysa siz de çocuğunuza o kadar çok oyuncak almak istersiniz. Yaşıtlarında olan her şey onda olsun ki kendini mahrum bırakılmış hissetmesin, sahip olmanın verdiği güven kişiliğini şekillendirsin istersiniz. Fakat kazın ayağı böyle değil sevgili anne babalar. Bunu ben söylemiyorum bu işe kafa yormuş işin uzmanları söylüyor. Çok oyuncağa sahipolmanın sakıncaları nelerdir diye araştırınca şu sonuçlar ortaya çıktı:“1-Çocuğuna çok fazla oyuncak alan bir anne baba onun hayal gücünü çalmış olur ve onu köreltir.2-Çok fazla oyuncaklara boğulmuş bir çocuk sosyal çevreden uzaklaşabilir, arkadaş ilişkileri zayıflayabilir ve bu nedenle dünyası oyuncaklar arasında sıkışıp kalır. Bu onun grup oyunlarında zayıf kalmasına, paylaşmayı öğrenememesine, sosyal kimliğinin gelişmesinde geriliklere, yalnızlığa sürüklenmesine ve ileriki yaşlarda özgüveninde yetersizliklere yol açabilir.3-Yine fazla oyuncak alınmış bir çocuk anne babası tarafından, dış dünyayı tanıması, güven kazanması, deneyim elde etmesi, keşfetmesi, kendini denetleyebilmesi, zaman yönetimini öğrenebilmesi, problemlerle başa çıkabilmesi ve duyularının gelişebilmesi için çok önemli olan sokak oyunlarından mahrum bırakılmış olmaktadır4-Çocuğa sınır konulmadan sürekli ve fazla miktarda oyuncak alınması, kırılanın yerine hemen yenisinin veya aynısının konulması çocuğun yokluğunu çektiği bir şeyler olmadığı için değer ve önem verme duygularının gelişmesinin önünde olumsuz bir etken olarak durmaktadır. (http://www.tiv.org.tr/calismalarimiz/yazilarimiz/gereginden-fazla-oyuncak-aliminin-cocuklar-uzerindeki-olumsuz-etkileri-2.html)”Bir de buna tam tersinden bakıp az oyuncağın faydaları nedir diye sıralayan bir liste var:1-Çocuğun yaratıcılığını geliştirir. Buna dair bir deney yapılıp bir ana sınıfından 3 ay boyunca bütün oyuncaklar kaldırılmış, ilk başta çocuklar sıkılırken daha sonra çocukların etraftaki objeleri değerlendirerek kendilerine oyuncaklar ürettikleri ortaya çıkmış.2-Dikkatini odaklaması kolaylaşır,oynadığı oyuncağın değerini bilir ve tüm dikkatini ona verir. İhtimaller ne kadar çok olursa çocuk dikkatini o kadar az odaklar.3-Sosyal ve iletişim becerileri daha iyi gelişir, oyuncak yerine iletişime önem verir, diyalog kurmayı geliştirir.4-Elindekine değer verip korumayı öğrenir. Çok fazla oyuncağı olan çocuk biri kırılırsa yerine diğerinin geçeceğini bildiği için değer vermeyi öğrenmez.5-Okuma yazma ve sanata daha fazla zaman ayırır. Güzelliğin, duyguların ve iletişimin değerini anlar.6-Çözüm bulma yeteneği artar. Elindeki malzemelerle neler yapacağını, nasıl yapacağını düşünerek bu yetisini geliştirir.7-Aileler çok oyuncağın kardeşler arası mücadeleyi azaltacağını düşünür ama her yeni oyuncak o oyuncak üzerindeki hak talebini tekrar gündeme getirir. Az oyuncağı olan çocuklar daha çok paylaşır.8-Çok oyuncağı olan çocuklar eğer o oyuncağın sistemini anlayamadıysa ya da hoşuna gitmediyse daha kolay pes eder çünkü bir sürü başka alternatifi vardır. Az oyuncak sabrı, azmi ve kararlılığı getirir.7-Her istediği alınan çocuk hayatta her istediğinin önüne geleceğini düşünür, bencil olur.8-Doğayla daha barışık olur, dışarıda daha çok vakit geçirir. Daha sağlıklı olur.9-Mutluluğu oyuncak dükkanlarının dışında arar, onu mutlu edecek şeyin parayla karşılığı olduğunu düşünmez.10-Eviniz daha derli toplu olur JŞunu tekrarlamak istiyorum ki dikkatle seçildiğinde, çocuğunuzun ihtiyaçları doğrultusunda alındığında ve yeterli miktarda alındığında oyuncak çocuğu geliştiren bir araçtır bu nedenle oyuncak alırken bu amaçları tekrar tekrar düşünerek alın, elinizdeki fazla oyuncakları da onları alamayan başka çocuklarla paylaşın.
-
limon soslu porsiyon cheesecake
a
tek kişilik limon soslu cheesecake
Cheesecake yapmak bana daha pratik geliyor pasta yapmaktan. Kesinlikle pasta yapmaktan çok daha kolay meyve soslarıyla da süslendiğinde çok şık sunumlar çıkıyor ortaya..
Bu tarifi ben pyrex de yapmıştım çok bereketli olmuştu aynı limon soslu pyrex de bereketli cheesecake linkine tıklayarak tarife ulaşabilirsiniz.Burada tek ince bir ayrıntı var cheesecakeler piştikten sonra sosuyla buluşuncaince dilimlediğiniz limonları fırın kabına yağlı kağt serip üzerine biraz toz şeker serpip karamelize edin soğuyunca cheesecakelerin üzerine yerleştirin. Farklı sunumunuz olacak.Afiyetle..
-
degisik şık gosterisli davet salataları :)
Davet sofralarının renk cümbüşleri güzelim salatalar/mezeler. Eskiler de yeniliklere bu kadar acık degildik galiba kliselesmis malzemeler ve salatalar yapardık, reform mutfaklarımızda da oldu bence simdi meyve ve çekirdeklerini her türlü sebzelerle salata yapıyoruz. Nede iyi oluyor, tatlarına doyum olmuyor..Börülce salatası2 su bardagı haslanmıs borulce3 tane havuc julyen dogranıp biraz zeytinyagında sotelenmis2 kase dogranmış kuru domates1 demet taze soğan ince kıyılmıs1 demet dereotu ince kıyılmıs1 demet maydanoz ince kıyılmıs1/2 demet taze nane ince kıyılmıs1 cay bardagı zeytinyagı1 limonun suyutuzTüm malzemeyi derin bir kapta karıştırıp servis tabagına alın.
esmer bulgur salatası
2 su bardağı pilavlık bulgur
4,5 su bardağı şalgam suyu (acılı yada acısız tercihe bağlı)
1 demet maydanoz ince kıyılmış
1 demet taze sogan
1 demet dere otu ince kıyılmıs
1 kase kornison tursu kucuk dogranmıs
1 su bardagı mısır tanesı
1 çay bardağı zeytinyagı
limon suyu
tuz
Şalgam suyunu tencereye alın kaynadığı zaman bulguru içine koyun ve bulgur suyunu çekene kadar pilav gibi pişirin. Soğumasını bekleyin.
Tüm malzemeleri karıştırın ekşiliğini ve tuzunu ağız tadınıza göre ayarlayıp servis tabağına alın..
Zeytinyaglı kuru dolma ve sarma
Karısık yesillikli ve cekirdekli salata
Hazır halde bir poset karısık yesillik
hazır halde mix salata cekirdekleri
1 su bardagı nar tanesi
1 su bardagı ırı cekilmis ceviz
sosu icin
1/2 cay bardagı zeytinyagı
1/2 balzamic sirkesi
tuz
Ceviz haric tüm malzemeyi karıstirip servis tabagına alın üzerine ceviz kırıklarını serpin.
-
seritli burma acma
Yusra'nın bahar sofrasından guzel bir tarif var bugun blogumuz da.. Becerikli arkadaşım her zaman ki gibi çok özenmişti sofasına, özenli sofraların başında tatlı muhabbetlerin tadına da doyum olmuyor..şeritli burma çörek yada açmaDenenesi ve yapılası bir tarif sofra da kendini gösteriyor. Bizim gibi tadının yanı sıra görüntüsüne de önem veren hanımlar için..2 su bardağı ılık süt1 çay bardağı sıvı yağ3 tane yumurta (1 tanesinin sarısını üzerine sürmek için ayırıyoruz)1,5 yemek kaşığı şeker1 tatlı kaşıgı tuzaldığı kadar un (takribi 6 silme su bardağı kadar)1 pk yaş mayaayrıca yarım pk tereyağUn hariç tüm malzemeyi karıştırın. Unu azar azar ekleyerek yumuşak ele yapışmayan hamur hazırlayın. 1 saat hamuru dinlendirip mayalandırın.Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparıp oval acın. Uzunlamasına yarım cm. genişliğinde şeritler kesin ama şeritleri uç kesimden koparmayın. Ovalın içinde ayrılmadan şeritler kalacak. 1 tatlı kaşıgı kadar yumuşak tereyağını üzerine sürün. Bu aşamadan sonra üzerine istediğiniz malzemeyi serpebilirsiniz yada sade kalabilir.(tahin ceviz karışımızeytin ezmesi yada parçalarıpeynir kırıklarıacuka vs)Yine uç kısımdan başlayarak verevlemesine sigara böreği sarar gibi hamur sarın. Kendi etrafında döndürerek yuvarlayın. Dışarıda kalan ucu pişerken açılmaması için altına sıkıştırın.Fırın kagıdı serili yada yağladığınız tepsiye aralıklarla dizin. Üzerine ayırdığınız yumurta sarısına 1 yemek kaşığı sıvıyağ 1 yemek kaşığı yoğurdu çırparak sürün. Susam, çörek otu serpin bu şekilde yarım saat daha mayalandırın. 200C de ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin.
-
mascarponeli incir tatlısı
Semilay'ın kahvaltısını dün yayınlamştım, (fotoğrafı telefonumla çektim) buda sevgili arkadaşımın tatlı tabağı sunumu çok zarifti.. İncir tatlısıyla beraber baklava yufkalı kadayıf ikram etmişti. Sarma kadayıfı bir davet sofram da bende yapmıştım ama tarifini vermemiştim ozel bir postta tekrar resimleyip yayınlarım diye düsündüm ama yapmadım:) ocak ayında gün misafirlerim var belki sırf bir post hazırlamak için tekrar yaparım :)Mascarponeli fırında incir tatlısı1 paket incir (miktar istediğiniz kadar)1 kutu mascarponeceviz içiİncirlerin saplarını kesin derin bir kaba alın üzerini geçecek kadar sıcak su koyun incirler şişene kadar bekletin. Bu süreç sonunda incirlerin suyu kahverengiye dönüyor bu sudan 1 çay bardağı ayırın.Çay kaşıgıyla incirlerin içini biraz bastırıp 1 çay kaşığı mascarpone koyun üstlerini ceviz içiyle kapatın.Fırın kabına sıralayın. Ayırdığınız incir suyunu kaba dökün. 180C fırında mascarpone eriyene kadar pişirin. Servis tabagına alıp ister krema ister mascarponeyle süsleyip isteğe bağlı ılık servis edin.Kaymaklı muzlu incir tatlısına da buradan bakabilirsiniz..
-
Eğer para sorun olmasaydı?
İngiliz yazar ve filozof Alan Watts'ın bir konuşmasına denk geldim bugün." Eğer para sorun olmasaydı" diye soruyor ve bazı cevaplar veriyor.
Orjinali:
Türkçesi:
Dinledikten sonra şöyle düşündüm; iyi diyorsun Alan Watts ama herkesin parayı dert etmeden istediği hayatı sürdürebileceği koşullar var mı? Para sorun yani. Fakat paranın sorun olmasını bir yana koyup şunları sorabiliriz : parayı ihtiyacımız olmayan şeyleri satın almaya harcamasaydık ne kadar paraya ihtiyacımız olurdu? Daha fazlasını kazanmak için harcadığımız zaman bize kalsaydı onunla nasıl bir yaşam sürerdik? Sadece ihtiyacımız olanı aldığımızda kalan parayla neler yapabilirdik? Yorumları bekliyorum
-
Best Of 2014..
En az tarif yayınladığım yılın en beğenilen tariflerinden bir 2014 derlemesi..
Yalancı Profiterol
Enerji Dolu Bardaklar
Kuruyemişli Kurabiye
Tatlı Kuplar
Güllü Limonata
Çilekli Peynirli Salata
Browni
Limonlu Sarı Üzüm Kompostosu
Bol tarifli yeni bir yıl hepimizin olsun..
-
sevgili arkadasım semilay'ın kahvaltı sofrası
Dün arkadaşım da kahvaltıdaydık lezzetleriyle görüntüsüyle nefis bir sofra kurmuş bizlere bende cep telefonumla görüntüleyip sizlerle paylaşmak istedim.. Mutlaka haftasonu yada davetlerinize bir iki fikir verir diye düşünüyorum.küp küp doğranmış domates soslu karısık kızartmaince dilimlenmiş fırında kasar peynirli mantar3 renk biberli melemenrendelenmiş yoğurtlu kırmızı pancarpeynirli sigara böreğibol yeşillikli meksika fasulyeli patates salatasıbebe rokapeynir tabagıve kahvaltılıklar
-
Güzel bir gün alışverişsiz kutlanmaz mı?
Malumunuz ki özel gün kutlamaları artık alışveriş festivaline dönüştü. Özel günlerde hediye almak samimi duygularla yapılması gereken birşey; reklamların baskısıyla, alışveriş güzellemeleriyle zorunluluktan alınan şeylerin ise pek bir değeri yok.Yılbaşında hediye alışverişinin yanı sıra bir de süslemeler giriyor işin içine. Bunu da biraz anlıyorum aslında Kuzey Avrupa ülkelerinde özellikle noel yılbaşı kutlamaları olmasaydı nasıl geçecekti bütün kış? Biz de bu süsleme işini bir yerden yakaladık ülke olarak. Sokaklarda, evlerde, mağzalarda bir şenlik. bir alma verme, bir çoşku, bir yeme içme. Yılbaşı gecesi benim için çok özel bir gece değil bunun nedenlerini burada sayıp dökmeyeyim ama itiraf edeyim ki ışıklar süsülemeler görmek benim de hoşuma gidiyor. Şimdi size yeni yılda evinizi süslemeyin kimseye de hediye vermeyin demiyorum ama diyorum ki tüketim çılgınlığına düşmeyin, atkı örün, kurabiye yapın, çiçek dikin verin.
Ecnebi memleketlerde yeniyıl alışverişine karşı bir kampanya başlamış, bu da web sitesi
Bu almama işine yeniyıl öncesi girmişken ben de evde satın almadan yeni yıl havası oluşturup paylaşayım dedim. Bu havayı nasıl oluşturuyoruz efendim: yolda, parkta bahçede ne bulduysak toplayıp evdeki tabak ve bardakların içine koyarak. Bocuk, kumaş, takı, kağıt gibi malzemeleri ipe dizerek.
Bir kaç örnek de pinterestte buldum
Herkese daha az tüketim daha çok üretim ve paylaşımlı bir yıl diliyorum.
-
yusra'nın bahar sofrası
Merhaba, merhaba kucak dolusu merhaba.. Blogumu bu kadar özleyecegimi bilmezdim :) Sorunu giderdim ve sanıyorum artık tembellik yapmayıp sayfamı daha sık guncelleyeceğim.. Ve ilk postumu bu muhtesem sofra ile yapmak istiyorum. Hafta içi de tarifleri yayınlayacagım inşallah demek de fayda var tabi :)Gün sofralarınıza, Cay davetlerinize güzel fikirler verecegini düsünüyorum..Sevgilerimle
Resimleri oldugu gibi natür yayınlıyorum umarım begenirsiniz cünkü laptopumu degistirdigim icin tüm programlarım da eskisiyle gitti. Tekrardan yuklemem lazım ama o surecı beklemek ıstemedım
-
Bir ozlem bulusmasi
Herkese yurekten sicacik selamlarimla,Gercekten bu sefer cok ozledim blogumu, bunca zamandir neden yok oldugumu merak eden sevgili takipcilerimi bilgilendirmek adina bir iki kelem etmek istedim..Ahh sormayin sevgili dostlar mail adresim bloke oldu bir turlu aktif hale getiremedim. Bloga da ayni mail adresiyle girdigim icin sizlere ulasamadim.. Insallah sorunu cozdum diyim :)Bu sefer gercekten cok ozlemisim blogumu bir heyecan kapladi icimi su satirlari yazarken. Bir dosta tekrardan merhaba demek ne guzel bir sey :) Kendi bilgisayarimdan ulasamadim sizlere o yuzden yeni bir tarif yok bu resmi picasadan ekledim..Umarim kendi bilgisayarim da da sorun yasamadan sizlere yayin yaparim..Kalbi selamlarimla¨,Seval SAGRA
-
Ne almadım? 11-20 Aralık
İnanın almadıkça almayasım geliyor fakat bu hafta bunu zorlayan bir durum oldu; seyahate çıktım.Gittiğim yerden hatıra ya da hediye almayı tatilin bir parçası sandığımdan zamanımın bir kısmını buna ayırırdım. Konya’da da çarşı pazar dolaştık arkadaşlarımla. Hiç bir şey almayacaksan dolaşmanın zevki de biraz azalıyor ama böylece dükkanlardansa çevreye dikkat ediyorsun, binaları insanları izliyorsun yani mal yerine deneyim ediniyorsun.Konya’da alışveriş yapsam kesin alacağım şeylerden biri renkli çiçekli şallardı. Arkadaşlarım aldı, fiyatları da uygundu. Bir de belki alırdım diyebileceğim Mevlanalı termos bardak vardı . Bunlar şu anda almak istediklerim ama eğer alışverişe yeminli olmasam ıvır zıvır herşeyi alasım gelirdi kesin.
Bu durumda hiç bir hatıra olmadan Konya'dan döndüm sanılmasın yaşadıklarımın yanında bir de yemek yediğimiz restorantın hediye olarak verdiği anahtarlığı getirdim yanımda.
-
Yeniyıl takas etkinliği
Satın almaya alternatif yeni yıl takas etkinliğini bizim evde dün gerçekleştirdik. Ev koşulları nedeniyle bu sefer katılımı kısıtlı tutup olayı kadınlar gününe çevirdiysek de fena olmadı. İlla takas yapmak için çok büyük gruplara gerek yok, biz yaklaşık 12 kişi sıkıldığımız, üstümüze artık olmayan, elimizde fazladan olan giysi, ayakkabı, takı, kitap, kozmetik her türlü eşyayı değiştokuş ettik. İçimizde var olan yeni bir şeye sahip olma isteğini böyle bastırırken, ne para harcadık, ne piyasayı besledik ne de dünyanın kaynaklarını tükettik.
Her ne kadar ihtiyacım olmayan şeyleri almayayım dediysem de birkaç gereksiz parça aldığımı da itiraf etmeliyim.
Alınmayanları geçen sefer yaptığımız gibi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için ayırdık. Böylece bir taşla üç kuş vurduk; evdeki fazlalıklar gitti, ihtiyaç sabipleri nasiplendi, biz nasiplendik.
-
Deodorant meselesi
Bir süredir en çok uzak durmak istediğim ürünler deodorant ve roll-on. İçlerinde bulunan parabenin ve alüminyumun göğüs kanseri ve alzheimera neden olduğuna dair araştırmalar varmış. Şu yaşıma kadar o kadar kullandım ki artık olan olmuştur demeyip farklı alternatif arayışlarına girdim. İki ihtimal çıktı karşıma, birincisi alüminyum klorid içermeyen kristalaler. Kokusuz, leke yapmayan, anti alerjik ve doğal oldukları söyleniyor. Bu konulara benim kadar kafa yoran bir arkadaşım bu kristallerden aldığını fakat rahat kullanamadığını söyleyip elindeki kristali bana verdi. Daha bugün kullanmaya başladığımdan etkisi hakkında birşey söyleyemiyorum.
Diğer alternatif ise çeşitli doğal ürünlerden kendi deodorantımızı yapmak. Ben kristalimi bitene kadar kullanacağım ama siz eğer kendi deodorantınız yapmak istiyorsanız birçok doğal deodorant tarifini bu linkte bulabilirsiniz. Eğer yapıp kullanan olursa yorumlarını paylaşsın lütfen.
-
Ne almadım? 1-11 Aralık
Hem kendimi hem blogu takip edenleri motive etmek için her hafta ne almak isteyip de almadığımın listesini yapmaya karar verdim. Ya da doğrusu şöyle diyeyim; bu sürece girmesem neleri alırdımın listesi. Şu an gerçekten hiç bir şey alasım yok, o nedenle bu listedekileri almamak benim için gerçek bir nefis mücadelesi olmadı ama aklımdan geçirdim diyelim. Buyrun almayıp da pişman olmadıklarım şunlar:1-Kokina:Yeni yıldan dolayı her yerde satılıyor şu aralar. Bana çocukluğumu hatırlatıyor, eve bir sıcaklık veriyor diye yılın bu zamanı almak istiyorum. Almadım da ne kaybettim; hiç birşey. Ev çiçek dolu zaten.
2-İletişim yayınlarının 2015 edebiyat takvimi. Asacak duvar yok, hevesim geçince sayfalara bakmaz olacaktım.
3-Mac'den koyu kırmızı ruj. Bir sürü rujum var. Kırmızı ve moru karıştırıp yakın bir ton yapabilirim.
-
Yalancı Profiterol
Bizim evin istisnasız en çok yapılan tatlısı..
10 hanede Etimek Tatlısı ne kadar çok yapılırsa o da o kadar çok yapılır..
Yalancı Profiterol
Malzemeler;
1 paket etimek
1 lt. süt
1 su bardağı toz şeker
1 yemek kaşığı nişasta
3 yemek kaşığı un
1 adet yumurta
1 su bardağı süt
1 paket krem şanti
100 gr. labne peyniri (isteğe bağlı)
1 paket çikolatalı sos veya
-
Hayatınızdaki tüketiciliğe meydan okumanın 9 yolu
Alış-veriş yapmadan geçirdiğim sekiz günü geride bıraktığım şu süreçte daha önce de yazdığım gibi birçok konuda gözüm açıldı ve sürekli araştırır oldum. Benim gittiğim yoldan gitmiş, maddeyle bağlarını koparmış, daha zorlu mücadeleler vermiş insanlar olduğunu gördüm. Amerika'da ve Avrupa'da ekonomik krizden sonra bir çok insanın ekolojik, psikolojik ve ekonomik sebeplerle satın almayı ve tüketmeyi azaltması ve daha sade bir hayat yaşaması trent halini almış meğer. Bu insaların bir çoğu da benim gibi blog yapıp yaşadıklarını, düşündüklerini diğerleriyle paylaşmışlar. Bunlardan biri Joshua Becker, http://www.becomingminimalist.com adresinde kendi sürecini ve kararının altında yatan nedenleri anlatıyor. Bu sitede okuduğum "Hayatınızda tüketiciliğe meydan okumanın 9 yolu" başlıklı yazı bana satın almama konusunda yeni perspektifler kazandırdı. Yazıyı İngilizce olarak bu linkte bulabilirsiniz. Türkçe kısa özetini de ben yapayım:1- Hayatınızı yeniden gözden geçirin, sizin için gerçekten önemli olan şeylere vaktiniz, paranız, enerjiniz var mı, yoksa bunları önemsiz şeylere mi çarçur ediyorsunuz ?
2- İnsanları taklit etmeyin, kendiniz olun.Kimsenin hayat tarzına sahip olmanız, onların aldıklarını almanız gerekmiyor. Herkesin kendine özel bir yaşam tarzı var, siz kendinizinkini oluşturun.
3- Alışveriş alışkanlıklarınızdaki zaaflar neler? Ne hissederek alışveriş yapıyorsunuz, bağımlısı olduğunuz ürünler var mı?
4- Hangi motivasyonla alıyorsunuz? Reklamlar ürünün kendisinden çok macera, eğlence, seks, itibar, memnuniyet gibi şeyler vadediyor, sizinki hangisi?
5- Sizin hayata yaptığınız katkıları düşünün. Harcayan değil katkı yapan, ekleyen yönünüzü düşünün. Bu dünyadaki rolünüzü gerçekleştirmenizde faydalı olacak şeyleri alın, gerisi gereksiz.
6- Bir ürün alınca ona ödediğiniz tek şey para değil; zaman, dikkat, enerji. Bunları göz önünde bulundurun.
7- Limitlerinizi test edin, ne kadar zaman alışverişten uzak durabilirsiniz, kaç ay AVM'ye girmeden yapabilirsiniz?
8-Alışveriş yerine sizi mutlu eden başka şeyleri koyun.
